Ne Okudum’da bu hafta Türk Edebiyatı’nın güçlü şair kadınlarından Didem Madak var. Çok genç yaşta 3 kitapla uğurladık Madak’ı.
Kitabın İsmi Ah’lar Ağacı. 76 sayfadan oluşan dev bir eser.
Didem Madak sıradan şeyleri tarif ederken öyle çarpıcı bir dil kullanıyor ki satırların arasında devamlı bir “tokat yeme” hissiyle okudum tüm şiirleri.
Gözümüzün altında hemen her şehir insanının paylaştığı, aynaya baktığımızda selamlaştığımız morlukları tanımlarken kullandığı ifade bu çarpıcı kalemi açıklayabilmek için verebileceğim en doğru örnek olabilir. Dizeler şöyle;
“Uyuyamadığım gecelerin sabahında
Gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı
Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları… ”
Ve yazıyı kitaptan bir alıntıyla bitirmek isterim.
“Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah…dedim sonra,
Ah!”