Olumlular kadar negatif düşünceler ve hisler de günlük hayatımızın bir parçasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle başa çıkma yöntemimiz güven ve korku, umut ve çaresizlik, hakimiyet ve kurbanlık, zafer ve yenilgi gibi alanlarda hangi tarafta yer aldığımızı belirler. Kişi baş edemediği devamlı bir mutsuz hissetmede kendisine ve yaşama dair umutlarını sorgulamak zorunda hisseder. Peki hangi durumlar sürekli mutsuzluk hissi yaratır?
Mutsuzluğun Nedenleri
- Kendi istek ve beklentilerini aşırı yükleyen ebeveynlerle büyümüş olma
- Negatif içsel konuşmalar
- İşlenmemiş travma deneyimleri
- Her durumda en kötüsünü düşünme
- Diğerleriyle sürekli kıyas halinde olma
- Bitmemiş meselelerin döngüsel tekrarı
- Konuşmak yerine susarak problem çözmeye çalışmak
- Davranışın sorumluluğunu almamak ve başkalarını sorumlu tutmak
- Rahatsızlık hissine rağmen değişime direnmek
- Başarısızlıkla karşılaşmamak için yeni alanlardan uzak durmak
Yukarıda sıralanan sebeplerin sıklığı, süreğenliği ve yoğunluğu arttıkça kişideki sürekli mutsuz ve sinirli olma hali de artacaktır.
Mutsuz Olmak
- Kişide özgüvensizlik ve değersizlik hislerine yol açabilir.
- Geçmiş deneyimlerin gölgesinde kalan yeni deneyimlere neden olabilir.
- Bireyin kendini ve başkalarını doğrudan ya da dolaylı olarak cezalandırmasına sebep olabilir.
- Pozitif hislerin ulaşılamayacak kadar zor olduğu hissi yaratabilir.
- Kişi mutsuzluk hissini başka durumlarla telafi etmeye çalışabilir. (Çok çalışma, sıkça iş, arkadaş, ev, araba değiştirmek vs)
- Kendisiyle ilgili olmayan durumlarda dahi bir kişiselleştirme alanı yaratılabilir.
Mutsuzluktan Kurtulmak
Mutsuzluk kimi insanlar için mutluluğa tercih edilebilir. Çünkü yeni ve belirsiz bir alandan çok bilinen ve güvenli alanda kalmak daha cazip görünebilir. Bu nedenle kişiler kendilerini farkında olmadan bu mutsuzluk kısır döngüsü içine sokuyor olabilir. Değişim bu bireyler için hayal etmesi oldukça güç bir alandır. Adım atmak zorlaşır, eski derin kaoslarda kalmak tercih edilebilir. Alışkanlık yeni deneyime tercih edilir.
Mutsuzluktan kurtulmak için kişiler öncelikle bu devamlı histe hangi sebeplerle bu kadar uzun süre kaldıklarına odaklanabilirler. Bu zorlu bir keşif olabilir. Sonrasında kişinin bu durumdan gerçekten kurtulmak isteyip istemediği üzerine düşünmesi faydalı olacaktır. Eğer cevabı evet ise bu keşif yolculuğunda yalnız kalmak yerine uzman desteği ile hareket ederek hisler içinde yolculuk yapmak daha sağlıklı olacaktır. Hislerin tanımlanması düşüncelerin tanımlanmasından daha zorludur ancak hislerle düşüncelerin farkındalığı birleştiğinde kendini daha iyi tanıyan bir birey ortaya çıkacaktır.
Klinik Psikolog Sena Soysal
Ataşehir Psikolog Sena Soysal