Güvende hissetmediğimiz anların çoğuna dönüp baktığımızda ardında koca bir dağ gibi duran belirsizlik ile karşılaşırız. Ne olacağından emin olmadığımız bir hal ile artan risklerin altında oradan oraya savruluyormuş gibi hissettiren dalgalı bir denizde yaşıyoruz. Zeminimiz değişiyor, değişen bu zeminin getirdiği yenilikler de bizi sarsarak yeni kaygı alanlarıyla baş başa bırakıyor.
Belirsizlik Karar Almayı Zorlaştırır
Gözlerinizin bir şey ile bağlı olduğunu hayal edin… O anda her şey ne kadar öngörülemez ise belirsizlik anlarında da aynı riski hissediyoruz. Adım atmak için önce el yordamıyla “Ne var ne yok?” diye bakmaya ihtiyaç duyuyoruz. Çoğu zaman da risk almanın verdiği korkuya dayanarak yalnızca olduğumuz yerde, etrafımızda dönüyor, ilerleyemiyoruz. Bilinmezliğin içindeki belirsizlikle birlikte karar vermekte zorlanıyoruz.
Gelişim ve İlerlemenin Yolu Risk ve Belirsizlik
Karar vermek sorumluluk almayı da zorunlu kılan bir eylem. Önce kendi bildiğimize ve değerlendirmemize sahip çıkmayı gerektiriyor. Eğer burada her bildiğinden ve düşündüğünden emin olması gerektiğine inanan varsa dönüp kaçırdığı ve vazgeçmek zorunda kaldığı anlara baksın… Emin olarak almayı beklediğimiz kararlar bize çok az şey yaptırıyor; önümüze kendimizden engeller koyuyoruz.
Varoluşsal olarak kendimizi korumayı ilk plana alan dürtülerle çevrili etrafımız. Belirsizlik ve bilinmezlik bir tehdit oluşturuyor ve bu tehditle birlikte sigortalarımız atıyor, kendimizi güvende hissettiğimiz eylemsizlik alanına geri çekiliyoruz.
Belirsizlik ile Başa Çıkabilmek İçin:
- Belirli bir düzeyde öngörüye sahip olduğumuzda kendimizi daha rahat hissedebildiğimizi hatırlamakta fayda var. Dengede olmak durumsal hakimiyet duygusunu artırıyor.
- Unutmayın! Çelişkiler de vardır. Her zaman siyah ya da beyazın netliğine ihtiyaç duymak belirsizlik tolerasyonumuzu düşürüyor.
- Açık, net olmayan her şeyi olumsuz olarak değerlendirmeye, her sorunun cevabına hemen ulaşmayı beklemeye son vermek sizi yıkıcı taraf kadar yapıcı tarafın da varlığıyla tanıştıracak.
- Kontrol mutlak iyiliği vadetmez. Bildiğiniz yol en iyi yol olmayabilir.
- Kendi sınırlılığımızla barışmak, kontrol hissine duyduğumuz ihtiyacı azaltacak, bu da belirsizlik ve güvensizlik duygusunu…
- En kötüsünü düşünmek hayal kırıklığını engellemez, yalnızca endişe duygusunu besleyerek sizi paranoyak olma yolunda sağlam bir aday ve iyi bir senarist yapar. En kötüsünü düşünerek olası iyileri kaçırdığınızı fark edin.
Belirsizlik hayatımızın hemen her alanında etrafımızda olacak. Onunla birlikte ilerleyebilmek için barış şart :)
Uzman Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Psikolog