İlişkiler Üzerine serimizin ikinci yazısı doğru partner seçimi üzerine olacak. Çünkü ilişkilere dair ne konuşalım sorusuna en sık verilen ikinci yanıt ilişki kuramamak üzerine oldu. Bu da benim zihnimde doğru eşleşmelerin bulunmakta zorlanılması ile birleşti ve bu konu başlığını oluşturdu.
Doğru Kişi Kim?
İlişkileri seçerken veya ilişkinin içindeyken en çok sorulan sorular arasında “Doğru kişi kim?” ve “Ben doğru kişiyle mi birlikteyim?” var.
Partnerin kim olduğu hayatın şekillenmesinde oldukça dinamik bir etkiye sahiptir. Bunu hem uzun dönemli hem de kısa dönemli partnerler için söyleyebiliriz. Yani aslında sizin tek gecelik bir ilişkiyi seçerken de ömürlük partnerinizi seçerken de kararınızın arkasında duran; farkında olduğunuz ya da olmadığınız birçok nedenle birlikte gelen ve hayatınızı etkileyen deneyimler yaşıyorsunuz. Peki bu deneyimlerin içinden sağlıkla çıkabilmek, doğru partnerler seçebilmek için neler önemli?
Doğru Kişiyi Bulmak İçin Sorulacak Sorular
- Ben Kimim?
Kendimizi bilmeden kiminle olmak istediğimizi bilmemiz de olanaksızdır. Ne istediğimizi bilmeden de kendimize göre bir seçim yaparak doğru bir partnerle eşleme yakalayamayız. Kendi istek ve beklentilerimizin farkında olmak, romantik dünyamızda neye ihtiyacımız olduğunu bilmek sağlıklı bir ilişki kurmanın ilk basamakları için çok kıymetlidir. İlişki sorumluluğunu alabilmek kendini bilmekle mümkün…
“Ben Kimim?” sorusu üzerine hiç düşünmeden bir ilişkide var olmaya çalışmak partnerle kurulan ilişkiyi suçlayıcı bir zemine taşımaya mahkumdur!
Kendi önceliklerini bilmek, ilişki kuracak oyun arkadaşını doğru seçmeyi kolaylaştırır.
- Birbirimizle Uyumlu muyuz?
Partnerlerimizle benzerliklerimizin ve farkılıklarımızın ayırdını yapabiliyor olmak ilişkisel beklentileri gerçekliğe yaklaştıracak temel koşuldur. Elbette ki farklı bireysel özelliklerin varlığı kaçınılmazdır. Ancak benzeşen etik, değer, kültür zeminleri bizi bir arada tutan güçlü bağlantılardandır. Aslında buradan farklılıklar ilişkide yol ayrımına sebep olur sonucuna varmak yanlış olur. Çünkü partnerler arası farklılıklar ilişkiyi canlı kılan etmenlerden de olabilirler. Örneğin evde daha çok vakit geçiren biri, zamanının çoğunu dışarıda geçirmekten hoşlanan biriyle eş olup dış dünyaya güvenle açılabilir.
Temel inanç, değer, ahlak anlayışlarının ilişki içindeki benzerliği ilişki için sağlam zemin oluşturur. Benzerliklerin yanında farklılıkların ilişki içindeki anlamları ve sizin için bireysel olarak anlamı üzerine düşünmek önemlidir.
- Aradığınız Kişiye Ulaşılabiliyor mu?
İlişki en temelde bir iletişimdir ve bu iletişim ancak çift yönlü olduğunda bir anlama sahiptir. Partnere duygusal açıdan bir şey hissedebiliyor olmak romantik ilişkinin tetikleyicisidir. Bununla birlikte iletişim dillerinin benzerliği, benzerliğin ötesinde farklı da olsa anlaşılabilir ve açık olması çok önemlidir.
Sağlıklı bir ilişki için sağlıklı bir iletişim şarttır! Aradığınız kişiye duygusal, iletişimsel olarak ulaşamıyor iseniz tekrar tekrar denemek faydasız olabilir! Çünkü duygu aktarımı partnerler arasında iletişimle mümkündür. İletişimin olmadığı yerde empati, anlama, anlaşılma, aktarma ve yönetme becerilerinin de varlığı gözlemlenemez.
- Karşınızdaki İlişkiye Açık Biri mi?
İlişki gibi görünen ilişkisizlikler günümüzün en yoğun hayal kırıklığı alanlarını oluşturuyor. Herkesin ilişki kurma biçiminin birbirinden farklı olabileceğini bir önceki yazıda konuşmuştuk. Yazıyı yeniden okumak isteyenler için; https://www.senasoysal.com/blog/neden-iliski-ihtiyaci-hissediyoruz/
Buradan hareketle kimi zaman karşılaştığımız partnerlerin ilişkisel anlamda işlevsel veya elverişli olmama ihtimalini de hatırlamakta fayda var. Olmayanı oldurmaya çalışmak kendinizle inatlaşmaya dönüşebilir…
Biz Olabilmek
- Ne Kadar Ortağız?
Uzun veya kısa zamanlı partnerliklerin ortaklık biçimleri farklılık gösterir. Nerede, kaçta buluşacağımız da bir ortaklığa ihtiyaç duyar evlenip çocuk yapıp yapmayacağımız da…
Bu çerçevede ortak noktalarda birleşebiliyor olmak görüşlerde bir uzlaşı sağlamak, yakın veya uzak vadeli gelecek planlarında uyumlu olabilmek partnerlikte çok önemlidir.
- Aramızda Cinsel Çekim Var mı ?
İlişkilerdeki fiziksel beğeni ve çekilim hali en az duygusal bağ kadar önemli bir yer kaplamaktadır. Özellikle büyük bir tetikleyici olarak ilişkinin başlamasında büyük rolü vardır.
Ancak ilişkinin devam ettirilebilmesi için cinsellik tek başına yeterli değildir. Fiziksel – cinsel çekim duygusal bir bağa dönüşebilirse romantik bir ilişki yaşanabilir. Duygusallık ortada yok ise o ilişki yalnızca cinsel bir ilişki olarak kalacaktır.
- Arkadaşlarım ve Ailem Onu Sever mi?
Arkadaşlar ve aile zamanımızın çoğunu paylaştığımız sosyal topluluklardır. Ve partnerimizin bu çevreyle uyumu bizimle arasındaki uyumu da yansıtır. Çünkü o insanlarla ortak özelliklerimiz çerçevesinde vakit geçirmeyi seçeriz.
Partnerin çevre veya aile tarafından onaylanmayacağı fikri var ise bu reddedişin nedenlerini iyi okumak gerekir. Çünkü bu çerçevede ilişkinin stresli ve çatışmalı zamanlara maruz kalması kaçınılmaz gibidir.
İstanbul Ataşehir Çift Terapisi
Klinik Psikolog Sena Soysal