Dün yayınlanan yazıda düşünce hataları üzerine konuştuk. Hangilerinin yaşamınızda sıkça yer aldığını fark etmek üzere okuduğunuz bir yazı olduysa bugünkü yazıda da bunları daha az kullanabilmek üzere kendinizi nasıl yönlendirebileceğinizi bulabilirsiniz.
Düşünce Hataları yazısını okumadıysanız ilk olarak onu okumanızı tavsiye ederim: https://www.senasoysal.com/blog/dusunce-hatalari-bilissel-carpitmalar/
Düşünce Hatalarından Kurtulmak İçin:
- Göreceli Düşünme
Yaşamda hiçbir şey keskinlikle var olmaz. Ya bir ya sıfır, ya siyah ya beyaz noktasından ortalara doğru gelmeye çalışmakta fayda var. Uçlardan düşme olasılığı her zaman daha yüksektir, gri alanlarda güvende hissetmeyi deneyimledikçe uçların tehlikesini de fark etmeye başlayacaksınız.
Durumu genelleme halinden gerçekliğiyle değerlendirmeye geçmek göreceli düşünmeyi kolaylaştıracak.
”Kesinlikle başarılı olamayacak” değil de “Son iki dönemin kötü geçmesi geride kalan beş yılın başarısını çöpe atmaz.”
“Bir şey ya tam olmalı ya hiç olmamalı” yerine “Zaman, kaynak, güç durumuna göre elimden geleni yapacağım.”
- Kendinle Empati Kurma
Yaşananların baş kahramanı başkaları olduğunda onlar için çok daha affedici, şefkatli ve anlayışlı olabiliyorken başrol siz olduğunuzda bu değişebilir. Empatiyi bu kez de kendinizle kurmaya çalışmakta, kabul edici ve destekleyici olmakta fayda var.
”Berbat bir çalışanım, yine toplantıda ne yapacağımı bilemedim.” yerine “Toplantıda aklımın karıştığı, cevap veremediğim yerler olduğunun farkındayım. Bu benim berbat bir çalışan olduğumu göstermez. Bir sonraki toplantı için neleri gözden geçirmem gerektiğini biliyorum artık ve buraları toparlayacağım.”
”Çok kötü bir buluşmaydı, beni kesinlikle görmek istemeyecek bir daha.” yerine “İlk görüşme heyecanından ne yapacağımı şaşırdım. Bunu onunla paylaşabilirim ve bugün yaşananların sebebini bilmesini sağlayabilirim. Bu da ikinci görüşme için bana şans yaratmış olur.”
- Etiketten Kurtulma
Genellemenin verdiği yetkiye dayanarak sıkça kullanılan yöntemlerden biri olan etiketleme aslında kocaman yanılgıların ana sebebi ve gerçeklikten uzağa taşınan algının da baş mümessili. “Aptal”, “tembel”, “işe yaramaz”, “cimri” gibi kalıplar aslında gerçeği taşıyor mu diye yakından bakmakta fayda var. Bir şeyin genellenebilmesi için hep olması gerekir. Gerçekten bu etiketler hep olan şeylerle mi var oldu yoksa oraya bir çırpıda mı konuldu?
”Aptalın tekiyim, insan bu hatayı nasıl yapar?” yerine “Evet burada bir yanlış yaptım, ve sebebini bulmaya çalışıyorum. Bu beni aptal biri yapmaz, hata yapmak iyi bir şey değil fakat telafi etmek için çabalıyorum.”
”Başarısızım işte! Anlayamıyorum hiçbir şeyi, düzgün yapamıyorum.” yerine “Bir şeylerin ters gittiğini biliyorum, buraları düzenlemek için neye ihtiyacım olduğunu anlamak, anlayamadığım yerde yardım almak istiyorum. Burada başarılı olmayan bir iş çıkarmış olabilirim ama bu beni başarız yapmaz.”
- Büyük Resme Bakma
Olayları değerlendirirken yalnızca bir yerine bakıp diğer kısımları yok saymaktan vazgeçmek gerek. Küçük resimle hareket etmek hem var olanı görmeyi engelleyen hem de tek yönlü düşünmeye sebep olan bir şey. Oysa yalnızca olumsuzluklarla dolu bir düzen olmadığını fark edebilmek için yakınlaştırdığınız yerden uzaklaşmakta fayda var. Böylece olumlu olanları indirgemekten vazgeçip gerçeğe yaklaşabilirsiniz.
”Ben iyi bir anne olamadığım, çocuklarımla yeterince ilgilenemediğim için başarısız oldular.” yerine “Çalıştığım için her zaman yanlarında olamadığın farkındayım, fakat bu eksiği kapatabilmek adına eğitim koçlarından destek aldık, olabildiğim her an onlara katıldım. Belki de çocukların da kendileri için daha fazla gayret göstermeleri gerekirdi.”
“İşi yetiştirememenin tek sebebi benim yavaş çalışmam ve hiçbir şeyi tam yapamıyor olmam.” yerine “Bu işte zorlandım evet. Yetiştiremeyişimin tek sebebi bu değil, bu bir takım işi ve teslim tarihi gerçek dışıydı, aynı zamanda ekipten hiç kimse gerçekten girişken davranmadı ve karşı departmandan ulaşması gereken bilgiler geç teslim edildi.”
Ataşehir Psikolog
Klinik Psikolog Sena Soysal