Coelho’dan üçüncü gün hatırlatması;
“- Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?
– Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.
– Bir hain olsa da mı?
– İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.“
Kendimizden kaçtığımı zaman başlar hayal kırıklıkları. Aslında bildiğimiz, bilmezden gelmeye çabaladığımız, gördüğümüz, başımızı çevirdiğimizde kaybolacağına inandığımız şeylerden kaçmaya çalışırken kendimizden uzaklaşırız.
Oysa ki sezgilerimiz, hissettiklerimiz bizim için doğruya giden yolun en net haritalarıdır.
İstanbul Ataşehir Psikolog
Klinik Psikolog Sena Soysal