Günaydın

Beş aylık bir sessizliği bozuyorum bu sabah.

Dilerim bu kadar uzun bir süre klavyemin sesi kısılmaz bir daha.

Kendimi biraz paslanmış hissediyorum, o sebeple ısınma turlarında akslilikler olursa şimdiden affınıza sığınıyorum :)

Zihnimde yazmayı tasarladığım çok fazla içerik var ancak bunlara zaman ayırmakta zorlanıyorum. Aynayı kendime tuttuğumda üretmede tembelleşmiş bir parçamla karşılaşıyorum. Bunun sebebini kendi adıma şununla açıklamak isterim; seans odasında o kadar veren bir yerde duruyorum ki haricine ayıracak gücüm kalmıyor.

Mail grubu benim seans odası dışındaki temas alanlarımdan en keyif aldığım. Dilerim sıkça burada buluşuruz diyerek haftanın günaydınlarını Melisa Kesmez’den alacağımızı sizinle paylaşmak isterim.

Kesmez yeni dönemin en çok okunan yazarlarından ve bence bunu sonuna kadar hakkediyor.

Yeni yılın ve yeni haftanın ilk alıntısı;

”Kalacak gibi de gelsen bazen, o kadar belli ki, gideceksin.“

Bir şeyin bizim için iyi olmadığını, sürmeyeceğini, zarar vereceğini biliriz. Bilincimiz reddetse de içimiz bilir çoğu zaman.

Tam da o zamanlarda gidenin gitmesini beklemek mi yoksa kendimiz için iyi olacağını bildiğimiz sonu kendi kendimize getirmek mi arasındaki köprüde sen kendini hangisine daha yakın hissediyorsun?

Klinik Psikolog Sena Soysal

İstanbul Ataşehir Psikolog