Ne Okudum serisine verdiğimiz uzun aradan sonra postmodern yazar Murakami’nin bir kitabıyla kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bundan sonra haftada bir kez Ne Okudum’da buluşacağız.
Sahilde Kafka benim Murakami ile tanıştığım kitap. Ve yazarı çok sevmemi sağladı. Sürreal bir düzlemde ilerleyen kitapta yazar benlik, bellek, bilinç üzerine epey çalışmış. Mitoloji ve psikolojinin birleştiği yerden Oeidipus kompleksine de yer verilmiş.
Kitap boyunca entelektüel anlamda zenginleşeceğinize garanti edebilirim. Çünkü birçok yerde felsefik sohbetler ve ünlü düşünürlerden alıntılar mevcut.
Kafka Tamura isimli gencin evden kaçış hikayesiyle başlayan bu roman sizi gerçek dünyadan koparıp bambaşka dünyaların hikayelerine doğru bir yolculuğa çıkaracak.
Sahilde Kafka’dan bir alıntıyla bitirelim.
“Biz, hepimiz sürekli değerli bir şeylerimizi kaybediyoruz; önemli fırsatları, olasılıkları, bir daha yerini asla dolduramayacağımız duyguları. Hayatta olmanın bir anlamı da bu işte. Fakat kafamızın içinde öyle şeyleri bellek haline getirebilmemiz için küçük bir oda var. Herhalde, kütüphanenin depo kısmı gibi. Dahası, bizler kendi yüreğimizin ne durumda olduğunu doğru şekilde takip edebilmek için, sürekli arama kartları yapmak zorundayız. O odayı temizlememiz, havalandırmamız, çiçeklerine su vermemiz de gerekiyor. Başka bir deyişle, sen sonsuza kadar kendi kütüphanende yaşayacaksın.”
Klinik Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Psikolog