Zaman hızla akıyor, yıllar geçiyor, büyüyoruz. Çocuk olmaktan yetişkin olmaya itiyor hayat bizi. Zamanla olgunlaşıyor her şey. Ama kimi zaman bu olgunluk içimizdeki çocuğu da alıp götürüyor.
İçimizdeki çocuk doğduğumuz andan gözümüzü kapadığımız ana dek gelişimini sürdür. Yalnızca öfke, üzüntü, içsel çatışmalar, hayatın stresi derken kendimizle olan iletişimde içimizdeki çocuk kendini korumak için bir yerlere saklanabilir. Hızla geçen zaman bize kendimizle ilgilenmeyi, kendimizi sevmeyi, umut etmeyi, özgürlüğü, hayal kurmayı ve masumiyeti unutturabilir. Bunun yerini ciddiyet, hüzün, durağanlık, katı sınırlar alabilir.
Ancak şunu unutmamak gerek ki içimizdeki çocuk hayatımızın her anında aslında bizimledir. Sadece ona kulak vermeyi ve onu saklandığı yerden geri çağırmayı bilmek gerekir.
İçimizdeki Çocuk Ne Söyler?
- Her şeyi aşırı önemsersen hayatı kaçıracaksın!
- Hüzünde boğulurken neşeyi unutacaksın!
- Kendini sev, kendine değer ver!
- Önce kendine şefkat göstermezsen hayattan beklediğini hiçbir zaman alamayacaksın!
- Kendine çok yüklenme!
- Mutlu olmak için büyük şeyler bekleme! Ufak mutluluklarla da keyiflenmeyi bil!
- Yaşam hevesini kaybetme!
- Cesur ol, risk almayı, spontan olmayı unutma!
İçimizdeki Çocuğu Ortaya Çıkarmak
Çocukluk ve ergenlik çağlarından sonra yetişkinliğe geldiğimizde içimizde çocukluğumuzu taşımayı sürdürürüz. Eğer ki sağlıklı bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirdiysek içimizdeki çocuk büyüdüğümüzde de eğlendiğimiz, hayal kurduğumuz, umut ettiğimiz, keyifli olduğumuz zamanlarda hakimiyeti alacak ve öne çıkacaktır. Sadece keyifli zamanlarda değil zorluklarla mücadelede dahi kendine eğlenecek, mutlu olacak bir alan bulabilecektir. Kısacası yaşamın keyfini almak istediğimiz her zaman içimizdeki çocuk yanımızda olacaktır.
İçimizdeki Çocuğa Ulaşmak İçin
- Kendini sev!
- Kendine değer ver!
- Geçmişinle barışmak için yolculuğa çık!
- Hayal kur!
- Yeteneklerini keşfet!
- Çocukluğunu hatırlamaya çalış! Orada seni mutlu eden hisleri geri çağır!
- Kim demiş büyükler oyun oynamaz diye? Oyun oynamaktan vazgeçme!
- Gülmekten korkma!
- Aklın kadar kalbine de güven! Çocukluğunda seni yöneten şey oydu, hatırla!
İçimizdeki çocuk hala orada! Seslendiğinde sana cevap vermiyorsa yalnızca yetişkin yaşantısı onu biraz ürkütmüş demektir. Geri çağır onu. Mutlu ve sağlıklı çocukluğu içimizde taşımak yaralarımızı iyileştirecek.
Uzman Klinik Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Psikolog
