Size nasıl yardımcı olabilirim?
  • Çalışma Saatleri : 09:00 - 21:00

İlişkide Kavga Etmek Normal Mi?

İlişkide kavga etmek normal mi?
İlişkilerde kavga etmek üzerine çok sık konuşulan bir gündem konusudur. İnsanın olduğu her yerde fikir ayrılıkları yaşanabilir. Romantik ilişki de iki insanın en çok baş başa kaldığı iletişimlerdendir. Ve bu nedenle yaşanabilecek fikir ayrılıkları ve duygusal çatışmaların olasılığı artmaktadır.
Bu yazıda partnerlerin kavga motivasyonlarına psikoloji temelinden bakmaya çalışacağız. Bununla birlikte daha sağlıklı bir ilişki kurabilmek için daha az kavga etmek veya sağlıklı tartışabilmenin yollarından konuşacağız.

İlişkide partnerler neden kavga eder?

  • İhtiyaç Farklılığı
Kişisel ihtiyaçlarımız gibi ilişkisel ihtiyaçlarımız da birbirinden farklı olabilir. Burada söz konusu olan partnerlik olduğu için ihtiyaçların paralelliğine duyulan gereksinim artmaktadır. İlişkinin içinde saygı, sevgi, iletişim, sadakat gibi ihtiyaçlar karşılanmadığında ya da paralelleşemediğinde eşler arasında hayal kırıklığı ve öfkenin tetiklemesiyle kavgalar yaşanabilir.
  • İletişim Biçimleri
Ne yazık ki her ilişki açık iletişim üzerine kurulamayabilir, bu da ilişkinin içinde yaşananların partnerler arasında doğru aktarılamamasına sebep olabilir. Buna ek olarak partnerlerden biri açık iletişim taraftarıyken ve aynı zamanda iletişim becerileri yüksekken öteki tam tersi içe kapanık ve iletişim becerisi yetersiz biri olabilir. Birinin konuşma ihtiyacının yoğunluğu ötekini bunaltabilir veya birinin suskunluğu ötekini uzaklaştırabilir. İşte burada yaşanan anlaşmazlıklar büyüyerek kavgaya dönüşebilmektedir.
  • Güç ve Kontrol Arzusu
İlişki bir biz olma alanıdır. Ancak çiftler biz olurken benliklerini kaybetme korkusuna kapılırlarsa fazlaca sen ve ben tarafçılığına soyunarak güç mücadelesine girebilirler.
Haklı – haksız kavgaları, suçlamalar, yoğun eleştirellik bu güç ve kontrol isteğinin yansımalarındandır. Bir yerde mücadele varsa orada gerilim vardır ve gerilim de kavganın yolunu açabilmektedir.
  • Beklenti Farklılığı

Partnerlik bir duygusal birlik istenci ile kurgulanır. Buradaki duygusallık her iki taraf içinde farklı beklentilerle çerçevelenebilir. Kimi zaman beklentilerin yoğunluğu kişilerin ilişkiye yaptıklarını düşündükleri duygusal yatırımlarla doğru orantılı olabilir. Beklentilerdeki farklılıklar ve karşılanmamış beklentiler ilişkiyi kaybetme riskini hatırlattığından anlaşmazlıkların boyutu büyüyebilmektedir.

  • Geçmiş Deneyimler

Bireyler kendi geçmişlerini de ilişkisel geçmişlerini de mevcut ilişkiye yansıtabilirler. Bu durum olumsuz duygu aktarımının da kapısını açabilmektedir. Kişi hem ilişkinin mevcut geçmişinde yaşananları hem de kendi bireysel ilişki deneyimlerini filtrelemeden ilişkiye taşır ise sürekli geçmişte kalarak ilişkinin şimdisine gelmekte zorlanacaktır. Bu da mevcut ilişkinin çıkmaz bir sokağa girmesine neden olabilir ve çift sıkışmışlık hissi ile kavga edebilmektedir.

  • Dünya Gerçekleri
Hayat yalnızca ilişkiler üzerinden yaşanamaz. Bu sebeple dış dünyada olup biten şeyler de ilişkiyi etkileyebilir. İlişkideki kişilerin iş, aile dünyalarındaki stresler sebebiyle yaşadığı kaygılar ilişki içinde gerginliklere sebep olabilmektedir.

İlişkide Daha Az Tartışmak İçin Neler Yapılmalı?

Daha sağlıklı bir ilişki kurmak için konuşabilen, tartışabilen ama bunları belirli bir iletişim düzeyinden yapabilen bir çift olmak gerekmektedir.
Daha az kavga etmek ya da sağlıklı tartışabilmek için ;
  • Açık iletişim kurmak

Hisler ve düşünceleri  “Aman tadımız kaçmasın” inancı ile bastırmak ya da ertelemek ilişkiyi iyileştirmez! Duygu ve düşünce aktarımını kendi sorumluluğunuzu alarak yapmak ise durumu konuşulabilir hale getirmenin başlıca yoludur. “Sen bunu her zaman yapıyorsun, bana böyle hissettiriyorsun” yerine “Ben bu durumu yaşadığımızda kendimi böyle hissediyorum” demek konuşabilmenin kapısını açacaktır.

Konuşabilmek kadar dinleyebilmek de doğru bir iletişimin gerekliliklerindendir. Öylesine dinlemek ile anlamak üzere dinlemek arasında bir fark vardır ve bu farkı hepimiz hissederiz. Duyulmadığımız bir yerde konuşmak istemeyiz. Bu sebeple partnerlerin hem anlatmaya hem de duymaya açık olması kendini savunmak üzere kavga etmek yerine birbirini anlamak üzerine konuşabilmeyi sağlayacaktır.

  • Empatik olmak
Tek yönlü bir bakış açısı karşımızdakini anlamayı zorlaştırır. Burada partnerin duygularını ve yaşadıklarını onun perspektifiyle değerlendirmek duygusal bağlantı kurmaya yardımcı olacaktır. İlişkilerde tartışma kazanılması gereken bir savaş değil uzlaşılması gereken bir diyalog alanıdır ve diyalog kurabilmek için de empatiye ihtiyaç vardır.
  • Duygu düzenlemesi yapabilmek

Kendi duygu teması olan biri ötekinin de duygusunu daha kolay tanıyıp anlayabilir. Duyguları tanımak onları düzenlemek için de ön koşuldur. Nerede nasıl hissettiğinin ayırdına varabilmek duygu kontrolünü sağlayabilmek için gereklidir. Duygular üzerine çift olarak konuşabilmek kendi duygu düzenlemesini yapabilen bireylerin çift olduğu yerde mümkündür.

  • Çözüm odaklı yaklaşmak
Sorunlar yalnızca sorun konuşmakla çözümlenmez! Kişilerin sorunlardan bahsederken ötekini şikayet eder gibi konuşmak yerine gerçekten bir çözüm yolu aradığını partnerine hissettirecek biçimde bir ortak dil kullanması önemlidir. Bu dil ortaklık hissini artırarak soruna odaklanmak değil de soruna çözümle yaklaşabilme birlikteliğini sağlayacaktır.
  • Beklentileri gerçekçi kılmak

Hayaller her zaman gerçek olmayabilir. Ve hayaller üzerine yaşanan bir ilişki de gerçek olanın güzelliklerini görmeye engel olabilir. İlişkide olduğunuz kişinin gerçekliği üzerinden beklentileri yapılandırmak, ideal bir ilişki değil de gerçek bir ilişki yapılandırmak hayal kırıklıklarını ve çatışmaları azaltacaktır.

  • Bireysel yaşantılara sahip çıkmak ve alan açmak

İlişki kuruldu diye kimse kendi hayatını ötekine teslim etmek durumunda değildir. Partnerlerin bireysel alanlarının olması kendi dengelerini bulabilmeleri için önemli ve gereklidir. İlişki içinde hem kendi alanını yaratmak hem de ötekinin kendisi için yarattığı alana saygı duymak ilişki içindeki çatışmaları azaltmaya yardımcı olacaktır.

  • Geri bildirim vermek
Sözel paylaşım ilişkinin mevcut durumunu konuşabilme hususunda büyük yer kaplar. Partnerler yaşanan deneyimlere dair olumlu veya olumsuz geri bildirim verebildiklerinde ilişkisel farkındalıkları artacaktır. İyi bir şey duymak herkesin hoşuna gider. İyiler zaten var diyerek bunların paylaşımının göz ardı edilmesi ilişkinin yalnızca sorundan ibaretmiş gibi algılanmasına sebep olabilir.

Çift Terapisi

  • Terapi desteği almak
İlişkinin içindeki bazı şeyler tekrar tekrar yaşanıyor ve ilişkiyi çıkmaza sürüklüyorsa belki de yaşananların bir profesyonel eşliğinde konuşulma zamanı gelmiş olabilir. Terapi desteği kişilerin tam da gözünün önünde duran ancak artık körleştikleri durumları görülebilir kılmak için etkin bir araç olabilir.
Klinik Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Çift Terapisi

Author: Sena Soysal

Ataşehir Psikolog Sena Soysal; İstanbul anadolu yakasında çalışmalarını sürdüren Klinik Psikolog Sena Soysal, Yeditepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle bitirmeye hak kazandı. Klinik Psikoloji yüksek lisans programıyla uzmanlığını tamamladı. Daha fazlası için : Klinik Psikolog Sena Soysal

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.