Karantina sürecinde partnerle birlikte, aynı evde olanların neler yapabileceğiyle ilgili bir yazı bu. Evde kaldığımız günlerin sokağa çıkma yasaklarıyla da pekiştiği şu dönemde yaşadığımız hemen her duyguya aynı yerde barındığımız kişiler eşlik ediyor. Hissettiğimiz kaygı, stres, üzüntü, kızgınlık gibi duygular da yine en çok onlara yansıyor. Bu süreci birlikte daha keyifli, sağlıklı bir iletişim haliyle geçirebilmek için neler yapılabilir bakalım…
Karantina Sürecinde Sevgiliyle- Partnerle Birlikte Olmak
- Aynı evde olmak hep yan yana olmayı gerektirmez!
Mekanlarımızın ve zamanlarımızın bolca değiştiği bir süreçten hızlı bir daralma dönemine geçtik. Bu da özgürlük alanlarımızın sınırlanması anlamına geliyor. Bireysel olarak bizi zorlayan bu hal ile bir de çift olarak sıkışmak yerine birleşip ayrışabildiğiniz bir düzende ev yaşamını sürdürmekte fayda var.
- İletişim diline dikkat!
Zorlandığımız yerlerde ani çıkışlar yaşamanın çok mümkün olduğu bir stres halinde olabiliriz. Ancak hissettiğiniz duyguları ve paylaşmak istediğiniz düşünceleri ifade etmenin tek bir yolu yok. Kullandığınız dilin suçlayıcı ya da kırıcı olmaması ilişkiyi sağlıklı tutmanın en kurtarıcı noktalarından.
- Zor zamanların iki taraf için de var olduğunu hatırla!
Kendi patlama noktalarımızın kontrolünü ele aldık diyelim. Ya karşımızdaki ani bir çıkış yaptığında ne olacak? Tolerasyonun gücü adına! Tam olay üzerine o an, orada, stres hormonu en yükseklerdeyken karşılık vermek yerine geri çekilmeyi deneyebilirsiniz. Yoğun stres anlarında negatif tepki verme olasılığının arttığı biliniyor, yani o an verdiğiniz karşılık yapıcılık yönünde dahi olsa zıddı olarak algılanabilir. Konuyu daha sakin bir anda konuşmak üzere erteleyebilmek önemli…
- Sen sensin, ben de ben!
Karantina ile birlikte belki de hiç birlikte olmadığımız kadar çok birlikteyiz. Bu da karşımızdakinin davranışlarını daha yakından gözlemlememize ve nesnel olduğuna çok inandığımız kendi hislerimizi ondan da beklememize yol açabiliyor. Unutmamak gerek ki herkesin duygularını yaşayış biçimi başka, savunma mekanizmaları, baş etme becerileri farklı yönde çalışıyor. Farklılıkların kabulü ile ortada buluşabilmek daha mümkün…
- Kendine bakmayı unutma!
Bu bakım hem fiziği hem de ruhu kapsıyor. Sevgililerden birinin bu konuda gösterdiği özensizlik diğerine de sirayet ediyor. Kişi ya aynılaşmaya sevk oluyor ya da partnerinden uzaklaşmayı seçiyor. Oysa ki sağlıklı olmaya birlikte karar veren ikililer için her şey daha kolay. Beslenme, egzersiz rutinlerinde buluşmak hem duygusal paydaşlık, hem iyi hissetme, hem de fiziksel sağlık için faydalı…
- Ortak noktalarda buluşmak!
Eskiden dışarıda yaptığınız randevulaşmaları şimdi evin içine taşıyabilirsiniz. Nasıl mı? Kendinize sinema geceleri, dizi günleri düzenleyebilir, akşam yemeği için menü oluşturup birlikte hazırlayıp birlikte yemenin keyfine varabilirsiniz. Gün arası kahve, çay buluşmaları da fena olmaz gibi…
- Evde çalışma düzeni oluşturmak!
Bunun bir Pazar günü olmadığı, bir taraftan devam eden işlerin gerçekliği de tam ortada duruyor. Çalışma saatlerinizin aynlığı ya da farklılığı söz konusu olabilir. Bu durumları dikkate alarak ofis düzeninizi eve taşıyabilirsiniz. Aynı odada çalışmak yerine kendi alanlarınızı belirleyip iş yerinizi oraya kurabilirsiniz. Böylece evin her yerini bir ofis olarak değerlendirmek yerine, kapısını kapatıp çıktığınızda yoğunluğunu orada bırakabildiğimiz bir alan oluşturabilirsiniz. Böylece gün içinde birbirinizi özleme fırsatınız da olur…
- Hadi birlikte!
Karantina ile birlikte keşfedilmemiş yetenekler kendine alan bulabiliyor. İyi bir aşçı olmak, parçadan bütüne gitmekteki başarı, resimde ya da boyamadaki isteklilik, hızlı okuyucular olmak gibi bir çok yenilikle buluşmak mümkün. Çift olarak bunları birlikte yapmayı deneyimleyebilirsiniz…
- Gündem dışı olmak!
Son zamanlarda telefonlarınızın ekran sürelerine hiç baktınız mı? Bakmadıysanız bir bakın derim. Her dakikamız korona ile dolu. Partnerleri birbirine bağlayan tek şey virüs olmasa gerek. Konuşacak gündem dışındaki konularınızın olması hem sizi rahatlatacak hem de enerjinizin biraz da olsa değişmesine olanak verecek bir çözüm olabilir…
İstanbul Ataşehir Psikolog
Uzman Psikolog Sena Soysal