Çocukluğum küçük bir ilçede geçti benim. Herkesin birbirini tanıdığı, selamlaştığı, konuştuğu minik bir yerde… Hem anne hem baba tarafı kalabalık bir ailede yetiştim. Bahçelerden kahkaha seslerinin yükseldiği bir mahallemiz vardı. Güvenle sokaklarda dolaşabilen şanslı çocuklardan oldum. Çünkü etrafımız abilerimiz, ablalarımız, teyzelerimiz, amcalarımızla çevriliydi. Biri duymazsa diğeri görürdü, onlara emanettik.
Bu güzel geçmişin en coşkulu anıları da bayramlardı benim için. Çünkü bayramlar uzakları yakın kılardı, bizde bayram arifeden başlardı. Kuzenlerimizle birleşmenin, buluşmanın, özlediklerimize sarılmanın günüydü o günler, bir çocuk daha ne isterdi! Üstelik sınırsız şeker ve bayram harçlığı da vardı değmeyin keyfimize!
Babamın babasını ben çok küçükken kaybetmişiz, onu hiç hatırlamıyorum ama annemin babası bayram evinin temsiliydi benim için. Herkes o evde toplanır, büyük sofralar o evde kurulurdu. Dedem tüm heybetiyle masanın en başında oturur, mutluluğunu ne gözleriyle ne de sözleriyle saklamaya ihtiyaç duyar, tüm ailesinin orada olmasından duyduğu memnuniyeti bizlerle paylaşırdı.
Hala bir arada kalabilenlerin zafer kutlaması bayramlar…
Bugün anlıyorum ki bir yetişkinin de bayramdan isteyeceği tek şey birlik, beraberlik, buluşma hali. Hala bir arada kalabilenlerin zafer kutlaması bayramlar. Bu bayram da zaferi kutlayabilenlerdenseniz ne demek istediğimi iliklerinize kadar hissediyor olmalısınız. Bahsettiğim şey zoraki bayram ziyaretleri değil koşarak gittiğimiz dede, anneanne , babaanne evleri…
Bu bayram biz yine dedemizin evine koştuk. Zaman durmadan aktı, biz büyüdük, yetişkin olduk. Eskiden çocuk olan bizlerin çocukları oldu, bahçemiz yine kalabalıktı. Ama dedemizin heybetli görüntüsü gitmiş, zamanın izleri dedemdeki yerini sağlamlaştırmıştı. Heybeti azalmış ama sevgisi azalmamış dedemin! Bize bakarken nasıl mutlu olduğunu hala gözünden görebilecek, kendisinden duyabilecek kadar şanslıyız.
Varsın zaman izini istediği kadar göstermeye çalışsın! Varlığının kıymetini bildiğimiz, kalpten sevdiğimiz herkese doyasıya sarılalım bu bayram! Çünkü o eski bayramlar burada olmadığı gibi şimdiki bayramlar da gelecekte var olamayacak.
Yanyana olmaktan keyif aldığımız, varlığıyla huzur bulduğumuz herkesle nice güzel günler paylaşalım!
İyi bayramlar!
Klinik Psikolog Sena Soysal
İstanbul Ataşehir Psikolog