Özgüven, bireyin kendi değerini değerlendirmesidir.Kendi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bulduğu özelliklerle ilgili yorumlarının bütününü oluşturur. Kişinin kendisiyle ilgili düşünceleri, bu düşüncelerin ona hissettirdikleri ve bu düşünce ve duygular sonucu oluşan davranışların birleşimi özgüveni tanımlar. Özgüven sağlıklı bir yapılanmada olabilir ya da özgüven eksikliği olarak deneyimlenebilir.
Doğumdan itibaren şekillenmeye başlar, çocuklukta temellenir ve yetişkinlikte benzer bir doğrultuda devam eder. Çocuklukta yaşanan, kişinin kendi değeri ve inancını zedeleyecek deneyimler gelecekte yapabileceklerine olan inancının azalması, kendine ve yaptıklarına dair değersizleştirme eğiliminin artmasına yol açabilir.
Özgüven Eksikliği Neden Kaynaklanır?
Birdenbire oluşabilen bir durum değildir. Bir temellenme ile başlar, günlük pekiştireç deneyimlerle şekillenir.Bireyin olayları değerlendirme algıla, yorumlama biçimlerini büyük oranda yönetir ve yaşadığı her deneyimi bu çerçeveden ele almasına neden olur. Kişi kendisi ile ilgili bu yetersizlik ve değersizlik hisleri ile seçimlerini yönlendirmeye başlayacak ve yaşadığı her şeyi hakkettiğini düşünecektir. Kendisine zarar veren ilişki örüntülerinde ısrarcı olması bu “hakketme” güdüsü ile ilişkilendirilebilir.
Özgüven Eksikliği Belirtileri
- Hayır diyememe sebebiyle ilişkilerde istismara uğrama
- Sosyal alanlarda rahatsız hissetme ve oradan uzaklaşma isteği
- Eleştirilere aşırı hassasiyet
- Kendini başkalarını referans alarak değerlendirme
- Sürekli başarısızlık ve değersizlik hissi
- Devam eden yoğun umutsuzluk duygusu
- Karar vermede güçlük.
- Hayal kurmada zorluk
- Sahip olabileceğinden azıyla yetinme
- Diğerlerinin fikirlerine kendi fikirlerinden daha çok önem verme
- Yanlış bir şey söylemek veya yapmaktan aşırı korkma
- Diğerlerinin onayı olmadan hareket edememe
- Olumlu özelliklerden çok olumsuzlara odaklanma
Tüm bu sıralanan özellikler bireyi üzüntü, öfke, kaygı, korku, değersizlik gibi hislerle baş başa bırakır. Bireyin kendi değerine dair olumsuz duyguları ilişkilenme biçimine de yansır ve birey hem yeni ilişki kurmada hem de sürdürmede zorluklar yaşayabilir. Birey kendisini, idealize ettiğinden o kadar aşağıda görür ki öteki tarafından onaylanma ve sevilme ihtimalini hayal dahi edemez. Bu kırılmayı yaşamamak için de sosyal ortamlardan olabildiğince uzak durur.
Özgüven alanında problem yaşamayan bireyler daha mutlu ve tatmin edici hayatlar yaşamaktadırlar. Sorun çözme yeteneklerine güvenli, zorluklarla baş etme konusunda cesaretli ve yeni alanlara girmede daha özgürdürler.
Kendimizle ilgili inançlarımız gündelik yaşamdaki pek çok stres faktörüyle olan ilişkimizde büyük söz sahibidir. Bireyin kendine dair zayıf ya da şişirilmiş olmaktan uzak, gerçekçi bir benlik algısı geliştirmesi, kendine inanması, yapabileceklerine güvenmesi, daha sağlıklı ilişkiler kurması için gereklidir.
Sürekli mutsuzluk kaygı bozuklugu öz güven eksikliği onay almadan bişey yapamama Bi konuyu sonlandıramama iyi mi kötü mü anlayamama arkadaslardan uzaklaşma bunun için ne yapmam lazım