Depresyon, üzüntü veya sıkıntılı duygu durumundan çok daha farklıdır. Günlük yaşamdaki duygusal iniş çıkışlar, hayal kırıklıkları, mutsuzluklar olağan durumlardır ancak toplumumuzda bu durumların geneli depresyon olarak adlandırılmaktadır. Bu da bireysel olarak yaşanan olağan duygu durumlarının anlam yükünü git gide ağırlaştırmaktadır.
Depresyon nedir?
Depresyonun pek çok farklı görüngüsü olabilmektedir. Semptomlar değişebilir ancak genel olarak depresyon bireyin günlük yaşamını, depresyon bireyin günlük yaşamını, uyku, yeme düzenini ve hayattan aldığı zevki sekteye uğratabilir.
Kişi kendini çaresiz, değersiz ve aciz hissedebilir ve bu hisleri yoğun ve sürekli olarak yaşanır.
Depresyonun sebepleri nelerdir?
Depresyon’un sebepleri, beyindeki kimyasal bir dengesizliğin sonucu olarak yaşanan bir durum değildir ve sadece ilaç desteğiyle iyileşme sağlamak mümkün değildir. Biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin birleşimiyle kişide depresyon belirtileri gözlemlenebilir. Bu faktörlere örnek olarak şunları verebiliriz:
- Yalnızlık,
- Sosyal destek eksikliği,
- Stresli yaşam deneyimleri,
- Ailede depresyon geçmişi,
- Evlilik sorunları ya da ilişkisel problemler,
- Ekonomik sorunlar,
- Erken çocukluk travması veya istismar,
- Alkol ya da madde kullanımı,
- İşsizlik ya da iş ile ilgili problemler,
- Sağlık sorunları ya da kronik ağrı.
Depresyonun işaretleri ve semptomları nelerdir?
- Çaresizlik ve acizlik hissi,
- Enerji kaybı,
- Cinsel istekte azalma,
- Çoğu zaman yorgun hissetme,
- Uyku düzeninde değişme,
- Olumsuz düşünceleri kontrol edememe,
- Sosyal yaşantıya, günlük aktivitelere, arkadaş buluşmalarına ve eskiden keyif alınan şeylere karşı ilgi kaybı,
- Konsantrasyon problemi, eskiden kolayca yapılan işlerin artık zor geliyor oluşu,
- Normalde olunduğundan daha sinirli, sabırsız ya da huzursuz olma,
- Değersizlik ya da suçluluk duygusu, kendini acımasızca eleştirme,
- Alkol – madde tüketiminin ya da başka türlü tehlikeli davranışların artması,
- Açıklanamayan acı ya da ağrılar, baş, sırt, kas ya da mide ağrısı gibi fiziksel şikayetlerde artış.
Depresyon ve intihar riski ilişkisi
Depresyon, intihar için temel risk faktörlerindendir. Oldukça derin yaşanan çaresizlik hissi, intiharın acıdan kaçmanın tek yolu olduğunu düşündürebilir. Bu nedenle intihara yönelik konuşma ve davranışlar ciddiye alınmalı, aşağıda da örnekleri yer alan işaretlere dikkat edilmelidir.
Depresyon döneminde intihar risk belirtileri
- Kendini öldürmek ya da kendine zarar vermekten bahsetmek,
- Çaresizlik veya kapana kısılmış olma hislerini yoğun olarak ifade etmek,
- Ölüm ve ölmek ile ilgili olağandışı meşguliyet,
- Umursamazca hareket etmek,
- Veda etmek için bazı kişileri ziyaret etmek,
- Aşırı depresif görünümden uzaklaşarak, sakin ve mutlu görünmek,
- “Bensiz her şey daha güzel olacak“, “Bensiz daha mutlu olursunuz” gibi cümleler kurmak,
- Bazı dikkat çeken işlerin yapılıyor oluşu (mal ve mülklerin devri, bitirilmemiş işlerin tamamlanması gibi).
Majör depresyon nedir?
Majör depresyon yaşamdan keyif almama ile eşleştirilir. Kişi semptomları aralıksız olarak yaşar, şiddetinde değişimler olabilmektedir. Tekrarına sıkça rastlanan bir bozukluktur. Psikoterapi ile geliştirilen baş etme becerileri, depresyonun tekrar riskini düşürmektedir.
Distimi nedir?
Distimi, düşük düzey depresyon olarak bilinmektedir. Belirtiler majör depresyondaki kadar şiddetli olmamakla birlikte süreç olarak daha uzun sürer (en az iki yıl kadar). Kronikleşmiş belirtiler yaşamdan keyif almayı zorlaştırmaktadır.
Şiddetlenen distimi semptomları, kişinin majör depresyon evresine geçişine sebep olabilmektedir. Distimi‘nin etkilerinden biri, kişinin depresyonu bir kişilik özelliği olarak algılamasıdır. Tedavisi, depresyon süreci ile paralellik göstermektedir. Farkedilme zamanı önemli olmaksızın iyileşme sağlanabilir.
Yukarıda sıralanan konuların tümü depresyon terapisinde çalışılabilir. Siz de içsel yolculuğunuzda size eşlik edecek bir uzman arıyorsanız, aşağıdaki formdan randevu talep edebilirsiniz.